İkinci Hayat Mümkün

Merhabalar herkese,Umarım; buradaki diğer tüm arkadaşlarımla birlikte, benim hikayem de sizlere ufak da olsa bir umut ışığı olur.

Şu an bu yazıyı okuyor olduğunuza göre, o umut ışığına ihtiyacınız olduğunu düşünüyorum.

Aradığınız güç, aslında sizin içinizde. Yeter ki yersiz korkularınızın esiri olmaktan vazgeçip bir adım atın.

İnanın bana, gerisi kendiliğinden gelecektir...

Bu yola çıkmadan önce, diğer tüm obez insanlarda olan ortak sorunları yaşıyordum ben de. Kendim olmaktan vazgeçmiş, hayatı sadece yaşamak zorunda olduğu için yaşamaya başlamış, sosyallikten giderek daha çok uzaklaşmıştım. Aslında lise dönemine kadar gayet ideal kilosunda biriyken, sanırım ergenlik döneminin verdiği hormonal değişimle birlikte giderek kilo almaya başladım. Gerektiği kadar hareketli bir yaşam tarzı benimsemediğim için de aldığım kiloların önüne geçemez oldum. Bu durum; giderek, arkadaş çevremden uzaklaşmama, içime kapanmama yol açan kısır bir döngü halini almıştı. Ta ki 18 ay öncesine kadar...

Basında, obezite ameliyatlarını ve olumlu sonuçlarını görmeye başladıkça neden olmasın dedim. Tabii ki ameliyat olma fikrinden önce, birçok kez diyet deneyimim oldu. Hatta 20 kilo verip fazlasıyla geri aldığım da... Fakat neticede hep başladığım noktada buluyordum kendimi. Artık; 20'li yaşlarında 100 kiloyu geçmiş, insülin direnci olan, iki tane bel fıtığına sahip, kalitesiz yaşam süren biriydim. Son çare olarak obezite ameliyatlarını titizlikle araştırmaya başladım. Bu işte, her şeyden önce hekim seçiminin çok önemli olduğunun bilincindeydim. Uzun süren araştırmalarım sonucunda Cengiz Bey'e ulaştım. Kendisiyle ilk görüşmemde aklımdaki soru işaretlerini de sildiği ve bana gerçekten güven verdiği için kesin kararımı verdim. Tabii ki bu noktada ailemin endişesi ortaya çıktı. ''Tekrar diyet ve spor yoluyla kilo vermeyi mi denesen?'' demeye başladılar. Onlara şu anki halime gelene kadar ne kadar çok denediğimi hatırlattım. Ciddi araştırmalar sonucu Cengiz Bey'e ulaştığımı ve ne denli deneyimli bir hekim olduğunu anlattım. Onlar da ikna olmuştu ve en yakın tarihe ameliyatı kararlaştırdık. 2 gün gibi kısa bir süre içinde tüm tetkiklerim yapıldı. Ve ameliyat sabahı 117 kiloyla ameliyata girdim.

Tüm bu süreç boyunca hekimim benden desteğini esirgemediği için olumsuz hiçbir düşüncem yoktu ameliyata dair. Sonuçta da gayet başarılı bir ameliyatla artık tüp mideli olmuştum.

5. günümde taburcu olurken 5 kilo vermiştim bile. Şimdi ise; toplamda 40 kilo vermiş, daha sağlıklı, daha rahat nefes alabilen, daha rahat yürüyüp, daha kolay kıyafet bulabilen, anne görüntüsünden çıkıp genç kız görünümüne bürünmüş bir bireyim. İyi ki kararlı bir biçimde bu yola girip Cengiz Bey'i tanımışım.

Ameliyatın bana sağlıklı bir ikinci hayat dışında kazandırdığı dosttur benim için kendisi. Ve sanırım çok az hekim böyle egosuz, içten ve her ihtiyacınız olduğunda ulaşılabilirdir.

Her şey için buradan da tekrar çok teşekkür ediyorum Cengiz Bey'e. Biliyorum uzunca yazdım ama eğer buraya kadar okuduysanız; lütfen unutmayın olur mu?

Tünelin sonundaki ışığı görmek için, sadece tek ve cesur bir adıma ihtiyacınız var!